İfade Özgürlüğü

Geçtiğimiz günlerde Amerika’da, Rümeysa isimli bir doktora öğrencisinin tutuklandığına şahit olduk. İfade özgürlüğü hiçe sayılarak ona yapılanın düpedüz haksızlık ve zulüm olduğu tartışılmaz bir gerçek. Ancak en azından o, kendi ülkesine dönebilir. Peki, Türkiye’de ifade özgürlüğü elinden alınan, haksızlığa uğrayan bu ülkenin evlatları ne yapmalı? Onların yaşadığı adaletsizlik karşısında da aynı tepkiyi gösteriyor muyuz? Konu Amerika olunca tepki vermek kolaylaşıyor gibi görünüyor. Ama aslında, bu durumun neden farklı karşılandığını biliyorum. Bunun hakkında size başımdan geçen kısa bir hikâye anlatayım.

Yaklaşık üç dört hafta önce, bir arkadaşımın benim kontrolümün dışında eklediği kitap okuma gruplarından birinde yeni biriyle tanıştım. Bu kişi, kısa bir süre önce bir konferansta İsrail’e Türkiye üzerinden gönderilen silah ve petrol gemilerini protesto ettikten hemen sonra yaka paça salondan çıkarılan oradaki üyelerden biriydi. Belki bu olayı haberlerden duymuş veya görmüşsünüzdür; protestocular, fazla bir şey söyleyemeden gözaltına alındılar. İnternette olayın görüntülerine ulaşabilirsiniz. Kendisi, bir aktivist olduğunu ve insan haklarını savunduğunu söylüyordu.

Bana, “Aslında amacımız protesto etmek değildi, sadece doğru bildiğimiz şeyleri çok sevdiğimiz birine duyurmak istedik,” dedi. Hakkında hukuki süreç başlatılmış olan bu arkadaşa, “Onun hakkında ne düşünüyorsun?” diye sordum. Hâlâ çok sevdiğini söyledi. “Peki, haksızlığa uğradığını düşünüyor musun?” diye sorduğumda ise, “Evet, yargı süreçlerinde tahmin ettiğimden çok daha fazla mağduriyet yaşandığını bizzat gördüm,” diye yanıtladı.

Anlattıklarından anladığım kadarıyla, başına gelenlerden doğrudan birini sorumlu tutmaktan çok, toplumu suçluyordu. Daha fazla soru sormak istemedim; moralim ve sinirlerim bozulmuştu. Söylenecek başka bir sözüm yoktu. Oradan topuklarım neticeme vuraraktan kaçarak uzaklaşmak istedim sadece. Ancak bu konuşmanın ayrıntıları aklımdan bir türlü çıkmıyor ve bazen çıldıracakmış gibi oluyorum. Fakat şimdi olayı anlamışsınızdır diye tahmin ediyorum. Biraz da sizin sinirleriniz bozulsun.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir