Yeni nesil, yapay zeka konusunda gelecek endişesi taşıyor. Son zamanlarda konuşma fırsatı bulduğum bir çok genç arkadaşımdan bu endişeleri sık sık duyuyorum. Öyle ya da böyle, bir şekilde kendi mesleklerinin yapay zeka tarafından antikalaştırılacağına ve işsiz kalacaklarına inanıyorlar. Bu yüzden de motivasyonlarını yitiriyorlar. Aslında bence bu konunun hem sosyolojik açıdan hem de düşünsel açıdan birden fazla yönü var. Hatrı sayılır bir süre boyunca endüstride fosfor tüketmiş biri olarak bu konudaki düşüncelerimi yazmak istedim.

Öncelikle evet, kabul etmek gerekirse teorik olarak yapay zeka, içerisinde mühendislik veya emek olan neredeyse her insanın yaptığı işi yapabilir. Fakat pratiğe baktığımız zaman, bu durumun bir çok farklı açıdan, farklı kritiklerinin olduğunu söyleyebiliriz. İlk olarak durumu bireysel anlamda değerlendirelim ve kendimize bu yazılım veya mühendislik mesleğini niçin yaptığımızı soralım. Eğer cevabımız yalnızca para kazanmak ve meslek edinmekse, fikrimce yapay zeka olmasa idi bile kendi işimizi kıvırabilme ihtimalimiz oldukça düşük olacaktı. Çünkü beyin gücüne dayalı meslekler genel olarak sadece bedensel çaba değil, insanın ruhsal çabasını da gerektiren mesleklerdir. Bu alanlarda genel olarak yaptığınız işe tutkulu olmamız gerekir. İşte bu noktada yapay zekanın tutkulu bir insanla boy ölçüsebileceğini hiç sanmıyorum. Çünkü yapay zeka ile aramızdaki en temel fark veya yapay zekayı bizden eksik yapan şey, budur. Insana o yapay zekayı geliştirten şey de tutkuydu. Aslında burada yapılan işin şekli değil, ne için yapıldığı önem kazanıyor. Yani, zamanla yaptığınız işin şekli değişebilir, fakat sonuca ulaşmaya olan tutku insana yapay zekayı da kullandırarak çok daha iyi işler yaptıracaktır.

İsterseniz bu anlattıklarımı somutlaştırarak daha anlamlı kılayım. Ben yapay zekayı çok daha gelişmiş ve evrimleşmiş bir hesap makinesi gibi düşünüyorum. Hesap makinesi yokken, eski mühendislerin yaptıkları işler ile şimdiki mühendislerin yaptıkları işleri kıyaslamaya kalksaydık eminim ki bunları birbirinden çok farklı mesleklermiş gibi düşünürdük. Fakat özünde halen mühendis, mühendistir. Artık çok sayıda hesap yaparak, işleri koca koca parşömen kağıtlarına dökmüyoruz. Hatta artık matematik kullanımımız bile bilgisayardaki modellerin kalıplaşmasından ötürü ciddi olarak azalmış durumda. Fakat halen problemlere çözümler üretiyor, yeni projeler geliştiriyoruz. Gelecekte yapay zekanın mühendislere kazandıracağı şey de budur bence. Mühendislerin otomasyona yönelik iş yükünü ciddi olarak azaltacaktır. Fakat bu durum mühendislerin çok daha fazla ve teknolojik projeler üretmesine olanak sağlayacaktır. Tıpkı, eski mühendislerin ciddi matematik ve hesap iş yüklerinin bu gün, artık bilgisayar tarafından sağlanması gibi, gelecekte belki bir çok meslek bu yapay zeka olarak adlandığımız teknolojik ekipmana adapte olacaktır.

Gelelim olayın toplumsal boyutuna. Gelecekte belki tahmin edildiği gibi içinde hiç bir tutku barındırmayan, tamamen otomasyon ibaret olan, fiziksel işler yapay zeka tarafından yapılıp bitirilebilir. Fakat bu durumda toplumdaki istihdam kapasitesinin düşmesi işsizlik oranındaki ciddi artışlara ve dolayısıyla toplumsal karmaşalara sebep olacaktır. Aslında gereken tedbirler alınmazsa bunun yaşanacağı çok açık. O kadar açık ki, toplumları yönetenlerin bunu görmemesi söz konusu olamaz. Bu yangına kimse kasıtlı olarak atlamayacaktır. Benim fikrimce bu durumda iki senaryo söz konusu olabilir. Birincisi, devletler şirketlere, onların ciroları ölçüsünce belirli bir istihdam alt sınırı dayatabilir. Bu durumdu şirketler bu insanlara bir şekilde yaptıracak iş bulmak zorunda kalacaklardır. İkinci senaryoda işsizlik artacak ve dolayısıyla devlet bu insanlara işsizlik maaşı ödemek zorunda kalacaktır. Tabi, bu ödediklerini şirketlerden aldığı yüksek vergilerle sağlayacaktır. İki senaryoda da bir çok mesleğin gelecekte çok farklı hale evrilmesi mümkün.

Yeni aslında bu yapay zeka korkusu bir miktar da bilinmezlikten kaynaklanıyor. İnsan, genel olarak bilemediğinden korkar. Fakat ben inanan bir insan olarak, insanın mücadelesini verdiği ölçüde Allah’ın insanlara bahsettiği rızıkten her daim alabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple herhangi bir kaygı veya korku içinde değilim. Genç arkadaşlarıma olan tavsiyem de bu korkularını inançlarıyla yenerek tutkularının peşinden gitmeye devam etmeleri yönündedir. Çünkü insanın inandıĝında yapamayacağı pek bir şey olduğunu sanmıyorum. Bu inançların en başında ise, insanın Rabbine olan inancı gelir.

Yusuf

Yusuf

Bir Mühendis.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »