Farkedemediğimiz Güzellikler

Haftalar önce bir orkide almıştım. Bana çok iyi geldi. Bu hayatta farketmediğimiz ama bir anlığına bile olsa görmek için yaşamaya değecek şeylerin de olduğunu gösterdi bana. Ne güzel varlıklar bu çiçekler… Öyle saf, öyle ruha dokunan bir güzellikleri var ki, sahte olamaz bu güzellikler, dedirtiyor. İnsan, bakmaya doyamıyor. Düşününce, bakmaya doyamayacağımız o kadar çok şey var ki bu sahte denilen dünyada, nasıl da daha önce farkedememişim bu güzellikleri diye farkındalık yaşıyorsun hayatının her evresinde. Ve bu her evrede ruhunu ezen, yaradanı hatırlatan başka bir güzellikle karşılaşmak; küçük ama dokunaklı bir teselli, sırtına dokunup seni tekrar hayata iten şevfatli bir el oluyor.

Konuşmasalar da karşılarına oturup çok uzunca bir süre orkidelerimin güzelliğini izlemek ve bu güzelliği yaratanı anmak, bu günlerdeki tek yaşama sevincim. Bazen, anlatımın en yoğun hali, sessizliktir. Böyle düşünerek dinliyorum orkidelerimin sessizliğini. Onlarla konuşuyorum. Beni anlayıp anlamadıklarını bilmiyorum. Fakat bu güzelliği yaratan, beni de onun yerine geçip dinliyordur ve anlıyordur diye düşünüyorum. Böyle düşünmek bana ayrı bir haz ve mutluluk veriyor.

Solup beni bu güzelliğinden mahrum etmesinden korkuyorum sadece. Gerekirse göz yaşlarımla sular yine de senin solmana izin vermem diyorum ona. Solmamaya ikna etmeye çalışıyorum. Bu arzum, öylesine içten ve saf bir arzu ki, kadınlara neden çiçek verildiğini ve çiçeklere benzetildiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü, kadın da çiçek gibi güzelleştiriyor dünyayı. Kadın da bir çiçek gibi sevdiriyor kendisini. Ve kadınların layık olabileceği en güzel şey de tabi ki kendilerine en çok benzeyen bu saf güzellikler…

Yusuf

Yusuf

Bir Mühendis.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »