Cehalet ve Bilinç

“Cehalet mutluluktur. “. Aslında bu söz, gafletimizin kendimizce tesellisidir. Evet, cehalet mutluluktur; ta ki bedelini ödemeye sıra gelinceye kadar. Ve o bedelin sizden götüreceği şeylerin büyüklüğünü tahmin bile edemezsiniz. Hatta insan, kendinden bu gidenlerin kendi cehaletinden kaynaklandığını bile bilemez. Olayın en dramatik kısmı da bu sanırım. Baştan aşağı cehalet içinde ölmek… Ne kötü bir ölüm şekli. Oysa cahil bir insanın yalnız zararı kendisine de değildir. Bu insanlar, etrafındaki her şeye, en yakınındakinden en uzağındakine kadar zarar verirler. Bunu bilerek yapsa, zaten adı cehalet olmazdı değil mi?

Bence cehalet ile kötülük arasında bir ilişkinin olması gibi cehaletle vicdan ve kalp arasında da bir ilişki vardır. Yani cehalet, sadece bilmemekten kaynaklanmaz. Şunu ilk başta belirtmeliyim; bence, cahil insan, kötü bir insandır. Bir hayvan gibi yaşar. Fakat bir hayvandan çok daha donanımlı olduğundan etrafına çok daha büyük tehlike ve kötülük saçabilir. Bu kötülüğü bazen bilmeyerek, bazen de bilinçsizce yapar. Ve, bilmek ile bilinçli olmak da birbirinden farklıdır. Bilinç, sorgulamaktan ve idrak etmekten ileri gelir. Bilmek ise sadece mevcuttaki veriyi görmek, duymak ve algılamaktır. Bir şeyi bilebilirsiniz ama onun hakkında bilinçli olmayabilirsiniz. Örneğin, bir kitabı okuduğunuzda kitabın içeriğini ve anlattıklarını bilirsiniz. Fakat, anlatılanlar hakkında bilinç sahibi olmak için yazılanları uzun uzadıya sorgulayıp düşünmeniz, hatta belki kendi yaşantınızdaki tecrübelerle kıyaslamanız gerekir. Bence bu yüzden cehaletin asıl sebebi, bilmemek değil; bilinçsiz olmaktır. Örneğin, bir maymun, hayatta kalmak adına bizim bilmediğimiz bir çok şey bilir ve hatta bizim asla tecrübe edemeyeceğimiz tecrübelere sahip olabilir. Fakat sizce bunları sorgular ve bu bildiklerine bir anlam yükler mi? Bunu nereden bileceğiz diye düşünüyorsunuz değil mi? Aslında bilebiliriz. İnsanın bilgileri sorgulamasının ve anlam yüklemesinin dışarıdan bakıldığında bir kanıtı olabilir. Bence bu kanıt, insanın okuyabilmesidir. Dolayısı ile bildiklerine yüklediği farklı anlam ve düşünceleri ifade etmesi yani yazabilmesidir. Yazabilmek ve okuyabilmek, bu sebeple oldukça kutsal iki sıfattır insan için. Buradaki yazmak ve okumak fiilini sadece bildiğimiz yazı olarak düşünmeyin. İnsan, evreni, doğayı ve kendisini okuyabilir yani anlayabilir ve bunları çeşitli şekillerde ifade edebilir yani yazabilir. Fakat maymun, bilgilerini bu şekilde sorgulayarak ve yorumlayarak onları ifade edebilir mi? Pratikte gördüğümüz kadarıyla bunu yapamıyor. Bu sebeple bence maymun, cahildir. Bu arada hayvanları ve herhangi bir canlıyı her zaman severim. Fakat sevgi konusu, bu yazı başlığının konusu değil.

Demek ki bu düşüncelere göre, cehalet aslında bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Burada şunu sormalıyız kendimize; Acaba bizi bildiklerimizi düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eden şey , kalbimiz midir yoksa aklımız mıdır? İnsan, neden sorgulama ve anlam yükleme ihtiyacı duyar? İşte bu, her nedense cehaletimizin önündeki tek engel de budur. Bence insanın kalbi ve genel adıyla vicdanıdır; aslında onu bilinçli olmaya sevk eden şey. Onu cehaletten kurtaran, vicdanıdır. Örneğin kendini cahil gören bir insan, bilinçlidir. Çünkü cehalete bilmemek yaklaşımıyla bakarsak; herkes, bilmediğinin cahilidir. Bu durumda herkes cahildir. Fakat, bunun bilincinde olan tek kişi , kendini bu konuda sorgulamış ve düşüncelerine mana kazandırmış kişidir. Böyle bir bilince sahip insan ise, cahil olamaz. Diğer bir deyişle, insanı insan yapan asıl özelliği , bilinçli olmasıdır. Bilinç ise akıldan çok vicdan ve kalp ile ilişkilidir. Neden biliyor musunuz? Çünkü, idrakin biricik kaynağı ıstıraptır. İnsan, ıstırabı kalbinde hisseder, aklında değil. İnsanı kendi varlığını anlamlandırmaya ve sorgulamaya iten şey, kalbinde duyduğu bu varoluş ıstırabı, sancısı ve heyecanıdır.Bu yüzden, cahil insan; az bilen insan değil, manen ve vicdanen körelmiş insandır. Onun kalbinde bir tek varoluş ıstırabı ve heyecanı bulamazsınız. Çünkü bu insanlar, sorgulama ve idrak etme yetilerini kaybetmişlerdir. Bu ise insana çıkarları doğrultusunda olduğunu düşündüğü her kötülüğü meşru kılmaya yeter. Bunun bilincinde olmadıkları için de kendilerine ve etraflarına zarar verdiklerini dahi bilemeyebilirler. Ve cahil insanın insani donanımları; yani aklı ve her duruma uygun ergonomik vücudu olduğu için yaşayan tüm hayvanlardan çok daha tehlikeli, çok daha aşağılıktır.

Yusuf

Yusuf

Bir Mühendis.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »