Kaybetmek, kötü. Ama en kötüsü değil. Sanırım , en kötüsü insanın kaybettiğini anlamasına rağmen bir türlü sona erememesi. Yok olamamak, bu durumda manen ateşler içinde yanıyor olmaktan farksız. Bu, insanın sürekli kendisini tekrar ettiği bir kısır döngü. Hiç bir ize ve sonuca ulaşılamayan beyhude bir arayış. Yok oluşa sürüklenen bir varoluş mücadelesi. Bir kovalamaca, günlerin birbirini kovaladığı. Tarihler öncesinden kalmış bir oyun, insanın kendisini gün boyu sobelediği , yakalayıp yakalayıp geri bıraktığı, tekrar tekrar isteksizce oynanan.
Gelecek için , sadece afili sözler biriktiriyorum. Herkes belki para biriktirir, belki altın. Fakat ben içimde uhte olarak kalan, söylenememiş sözler biriktiriyorum. Neden biriktiriyorum ki onları? Hiç bir karşılığı olmadan, hiç bir cevap beklemeden, bunun bir delilik olduğunu bile bile. Oysa, hiç bir deli, delilik yaptığını bilir mi? Bilmeyenler için sözlerim ne kadar da anlamsız, ne kadar da vahi. Çoktan unuttum bana yapılanları. Tek hatırladığım, söylenememiş bu sözler… Ruhum her acıktığında bir sözcük koparırım geçmişin bağrından. Göz yaşlarımla ıslatıp yumuşatırım. Bir kaç söyleyiş alırım ucundan. Kalanını gelecekte okumak için yazarım.
Harcanamayan bir şey bu benim biriktirdiğim. Biriktirmek için kendimi harcıyorum. Belki de bu yüzden çokça aptal yaşadım ve yaşıyorum. Eğer yaptıklarım bir aptallıksa neden onları sürekli yapmaktan bir türlü vazgeçemiyorum? Mutsuz ve karnım aç olarak ölsem çok mu kötü bir son olurdu ki? Ruhumun doyamadığı bir yerde tok olarak ölsem ne değişirdi ki? İçimdeki bu boşlukları hangi yemek doldurabilirdi ki?
Derler ki, “Kalelerin en zayıf yerleri kapılarıdır, kaleler ordan düşer. Ağaçların en güçsüz olduğu yer, güneşi en az gördüğü yerdir; ağaçlar ordan kırılır. İnsanın da en savunmasız yeri kalbidir, en kolay ordan girilir. Yanlış insan girdi mi vay haline! Kale olsan düşersin, duvar olsan çökersin, ağaç olsan kırılırsın. O yüzden ordan kimin gireceğine dikkat et.”
Yıkılmamak, boşluklarla dolmamak için içeri girene dikkat etmek gerekir.
Evet kesinlikle öyle 🙂
☺️✨